NESAİ SÜNEN-İ KÜBRA

Bablar    Konular    Numaralar

KİTABU’L-LUKATA

<< 1655 >>

الأمر بتعريف اللقطة

3- Buluntu Mal'ın İlan Edilmesi

وذكر اختلاف الناقلين للخبر في ذلك

 

أخبرنا يونس بن عبد الأعلى قال أنا عبد الله بن وهب قال حدثني الضحاك بن عثمان عن أبي النضر عن قيس بن سعد عن زيد بن خالد الجهني قال سئل رسول الله صلى الله عليه وسلم عن اللقطة قال عرفها سنة فإن لم تعرف فاعرف عفاصها ووكاءها ثم كلها فإذا جاء صاحبها فأدها إليه

 

[-: 5779 :-] Zeyd b. Halid el-Cüheni der ki: Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'e buluntu mal ile ne yapılması gerektiği sorulunca: "Bir yıl boyunca onu bulduğunu ilan et. Sahibi çıkmazsa bağını kesesini iyice aklında tut, sonra da onu kullan. Daha sonra sahibi çıkıp gelirse ona verirsin" buyurdu.

 

Tuhfe: 3748.

 

Diğer tahric: Hadisi Buhari (91, 2372, 2427, 2428, 2429, 2436, 2438, 5292, 6112), Müslim 1722 (1, 2, 3, 4,5,6,7,8), Ebu Davud (1704, 1705, 1707, 1708), Tirmizi (1372), İbn Mace (2504), Ahmed, Müsned (17050), Tahavi, Şerh Müşkili'l-Asar (4728) ve İbn Hibban (4889, 4890, 4893, 4895, 4898) rivayet etmişlerdir.

 

 

 

[-: 5780 :-] İbn Ebi Füdeyk ile Ebu Bekr el-Hanefi de Dahhak b. Osman'dan aynısını rivayet ettiler.

 

 

أخبرني محمد بن عبد الله بن عبد الرحيم قال ثنا أسد بن موسى قال ثنا حماد بن سلمة عن يحيى بن سعيد وربيعة عن يزيد مولى المنبعث عن زيد بن خالد أن رجلا سأل النبي صلى الله عليه وسلم عن ضالة الإبل وسأله عن اللقطة قال اعرف عفاصها ووكاءها وعددها ثم عرفها عاما فإن جاء صاحبها فعرف عفاصها وعددها ووكاءها فأعطه إياها

 

[-: 5781 :-] Zeyd b. Halid'in bildirdiğine göre adamın biri Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem)'e yitik deve ile buluntu mal konusunda ne yapılacağını sordu. Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem):

 

"Bağını, kabını ve sayısını iyice öğren, sonra da bir yıl boyunca onu bulduğunu ilan et. Şayet sayısını bağını bilen biri çıkarsa ona ver" karşılığını verdi,

 

Tuhfe: 3763.

 

Diğer tahric: Hadisi Buhari (91, 2372, 2427, 2428, 2429, 2436, 2438, 5292, 6112), Müslim 1722 (1, 2, 3, 4,5,6,7,8), Ebu Davud (1704, 1705, 1707, 1708), Tirmizi (1372), İbn Mace (2504), Ahmed, Müsned (17050), Tahavi, Şerh Müşkili'l-Asar (4728) ve İbn Hibban (4889, 4890, 4893, 4895, 4898) rivayet etmişlerdir.

 

5739 ile 5770. hadislerde de tekrar edilmiştir.

 

 

أخبرنا إسحاق بن إسماعيل قال ثنا سفيان عن يحيى بن سعيد عن ربيعة عن يزيد مولى المنبعث عن زيد بن خالد الجهني أن النبي صلى الله عليه وسلم سئل عن اللقطة فقال اعرف عفاصها ووكاءها وعرفها سنة فإن اعترفت وإلا فاخلطها بمالك

 

[-: 5782 :-] Zeyd b. Halid el-Cühenl'nin bildirdiğine göre Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem)'e buluntu mal ile ne yapılacağı sorulunca: "Bağını ve kabını iyice öğren, sonra da bir yıl boyunca onu bulduğunu ilan et. Şayet malı bilip tanıyan biri çıkarsa ona verirsin. Çıkmazsa da kendi malına katarsın" buyurdu.

 

 

أخبرنا محمد بن سلمة قال أنا عبد الرحمن بن القاسم عن مالك عن ربيعة عن يزيد مولى المنبعث عن زيد بن خالد قال جاء رجل إلى رسول الله صلى الله عليه وسلم فسأله عن اللقطة فقال اعرف عفاصها ووكاءها ثم عرفها سنة فإن جاء صاحبها وإلا فشأنك بها

 

[-: 5783 :-] Zeyd b.Halid bildiriyor: Adamın biri Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'e geldi ve buluntu mal ile ne yapılacağını sordu. Allah Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem): "Bağını ve kabını (özelliklerini) iyice öğren, sonra da bir yıl boyunca onu bulduğunu ilan et. Şayet malı bilip tanıyan biri çıkarsa ona verirsin. Çıkmazsa da onunla dilediğini yaparsın" karşılığını verdi.

 

Tuhfe: 3763.

 

Diğer tahric: Hadisi Buhari (91, 2372, 2427, 2428, 2429, 2436, 2438, 5292, 6112), Müslim 1722 (1, 2, 3, 4,5,6,7,8), Ebu Davud (1704, 1705, 1707, 1708), Tirmizi (1372), İbn Mace (2504), Ahmed, Müsned (17050), Tahavi, Şerh Müşkili'l-Asar (4728) ve İbn Hibban (4889, 4890, 4893, 4895, 4898) rivayet etmişlerdir.

 

 

أخبرنا علي بن حجر قال ثنا إسماعيل عن ربيعة عن يزيد مولى المنبعث عن زيد بن خالد الجهني أن رجلا سأل رسول الله صلى الله عليه وسلم عن اللقطة فقال عرفها سنة ثم اعرف وكاءها وعفاصها ثم استنفق فإن جاء صاحبها فأدها إليه قال لنا أبو عبد الرحمن وقد روى هذا الحديث عن إسماعيل بن أمية عن ربيعة عن عبد الله بن يزيد عن رجل مرسل بلفظ آخر

 

[-: 5784 :-] Zeyd b. Halid el-Cühenı'nin bildirdiğine göre adamın biri Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'e buluntu mal ile ne yapılacağını sorunca: "Bir yıl boyunca onu bulduğunu ilan et. Şayet sahibi çıkmazsa kabını bağını (özelliklerini) iyice öğren ve harca. Şayet sonradan sahibi çıkarsa adama onu ödersin" buyurdu.

 

Nesai der ki: Bu hadisi Abdullah b. Yezid de bir adam vasıtasıyla mürsel olarak rivayet etmiştir.

 

Tuhfe: 3763.

 

Diğer tahric: Hadisi Buhari (91, 2372, 2427, 2428, 2429, 2436, 2438, 5292, 6112), Müslim 1722 (1, 2, 3, 4,5,6,7,8), Ebu Davud (1704, 1705, 1707, 1708), Tirmizi (1372), İbn Mace (2504), Ahmed, Müsned (17050), Tahavi, Şerh Müşkili'l-Asar (4728) ve İbn Hibban (4889, 4890, 4893, 4895, 4898) rivayet etmişlerdir.

 

 

أخبرنا يزيد بن محمد بن عبد الصمد قال ثنا علي بن عياش قال حدثني الليث قال حدثني من أرضي عن إسماعيل بن أمية عن ربيعة بن أبي عبد الرحمن عن عبد الله بن يزيد مولى المنبعث عن رجل من أصحاب النبي صلى الله عليه وسلم أنه سئل عن الضالة فقال اعرف عفاصها ووكاءها ثم عرفها ثلاثة أيام على باب المسجد فإن جاء صاحبها فادفعها إليه وإن لم يأت فعرفها سنة فإن جاء صاحبها وإلا فشأنك بها

 

[-: 5785 :-] Munbeis'in azatlısı Abdullah b. Yezid'in, ashabdan birinden bildirdiğine göre Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem)'e buluntu mal ile ne yapılacağı sorulunca: "Bağını ve kabını (özelliklerini) iyice öğrendikten sonra mescidin kapısında üç gün boyunca onu bulduğunu ilan et. Sahibi çıkarsa ona verirsin. Şayet çıkmazsa bir yıl boyunca aynı ilanı devam ettir. Bir yıla kadar sahibi çıkarsa verirsin, çıkmazsa da onunla dilediğini yaparsın" buyurdu.

 

Nesai der ki: Bu hadisi Abbad b. İshak da Abdullah b. Yezid'den, o da babasından, o da Zeyd b. Halid'den rivayet etmiştir.

 

5741. hadiste de geçti. - Tuhfe: 3763.

 

Diğer tahric: Hadisi Buhari (91, 2372, 2427, 2428, 2429, 2436, 2438, 5292, 6112), Müslim 1722 (1, 2, 3, 4,5,6,7,8), Ebu Davud (1704, 1705, 1707, 1708), Tirmizi (1372), İbn Mace (2504), Ahmed, Müsned (17050), Tahavi, Şerh Müşkili'l-Asar (4728) ve İbn Hibban (4889, 4890, 4893, 4895, 4898) rivayet etmişlerdir.

 

 

قال لنا أبو عبد الرحمن وقد روى هذا الحديث عباد بن إسحاق عن عبد الله بن يزيد عن أبيه عن زيد بن خالد أخبرنا أحمد بن حفص بن عبد الله قال حدثني أبي قال حدثني إبراهيم بن طهمان عن عباد بن إسحاق عن عبد الله بن يزيد عن أبيه يزيد مولى المنبعث عن زيد بن خالد الجهني أنه قال سئل رسول الله صلى الله عليه وسلم عن الشاة الضالة وسئل عن اللقطة فقال تعرفها حولا فإن جاء صاحبها دفعتها إليه وإلا عرفت وكاءها أو قال عفاصها ثم أفضيها في مالك فإن جاء صاحبها دفعتها إليه

 

[-: 5786 :-] Zeyd b. Halid el-Cühenl'nin bildirdiğine göre Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'e yitik koyun ile buluntu mal konusunda ne yapılacağı sorulunca:

"Bir yıl boyunca onu bulduğunu ilan edersin. Bu süre içinde sahibi çıkarsa verirsin. Çıkmadığı taktirde kabını (veya bağını) iyice öğrenip kendi malına katarsın. Daha sonra sahibi çıkıp gelirse ona verirsin" buyurdu.

 

Tuhfe: 3763 .

 

Diğer tahric: Hadisi Buhari (91, 2372, 2427, 2428, 2429, 2436, 2438, 5292, 6112), Müslim 1722 (1, 2, 3, 4,5,6,7,8), Ebu Davud (1704, 1705, 1707, 1708), Tirmizi (1372), İbn Mace (2504), Ahmed, Müsned (17050), Tahavi, Şerh Müşkili'l-Asar (4728) ve İbn Hibban (4889, 4890, 4893, 4895, 4898) rivayet etmişlerdir.

 

 

ذكر الاختلاف على الوليد بن كثير في خبر سفيان بن عبد الله في تعريف اللقطة

 

أخبرنا أبو عبيدة بن أبي السفر قال ثنا أبو أسامة هو الوليد بن كثير عن عمرو بن شعيب عن عمرو وعاصم ابني سفيان بن عبد الله عن أبيهما أنه التقط عيبة فلقي بها عمر فقال لي عرفها حولا فلما كان عند قرن العول لقيته بها فقلت إني قد عرفتها فلم تعترف فقال هي لك إن رسول الله صلى الله عليه وسلم أمرنا بذلك قلت لا حاجة لي بها فأمر فألقيت في بيت المال

 

[-: 5787 :-] Amr ile Asım, babaları Süfyan b. Abdillah'tan bildiriyor: Bir defasında deri bir torba buldum. Hz. Ömer'le karşılaştığımda bana:

 

"Bunu bulduğunu bir yıl boyunca ilan et" dedi. Bir yıl bitiminde onunla tekrar karşılaştığımda: "Bir yıl boyunca ilanını yaptım ama sahibi çıkmadı" dedim. Ömer de:

 

"O zaman artık senindir. Zira Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) de böylesi bir durumda bize bunu söylemişti" karşılığını verdi. Ona: "Ama buna ihtiyacım yok" dediğimde

Ömer onun alınıp beytülmale konmasını istedi.

 

Tuhfe: 10456.

 

Diğer tahric: Hadisi Darimi (2602), Beyhaki (6/187) ve Tahavi, Şerh Müşkili'l-Asar (4695, 4696) rivayet etmişlerdir.

 

 

أخبرنا إسحاق بن إبراهيم قال أنا عيسى يعني بن موسى قال ثنا الوليد بن كثير قال عيسى وكان الوليد ثقة في الحديث عن عمرو بن شعيب عن عاصم وعمرو ابني سفيان بن عبد الله ان سفيان بن عبد الله وجد عيبة فأتى بها عمر بن الخطاب قال عرفها سنة فإن عرفت فبذلك وإلا فهي لك فلم تعرف فلقيته من العام المقبل في الموسم فذكرتها له فقال هي لك إن رسول الله صلى الله عليه وسلم أمرنا بذلك قال لا حاجة لي بها فقبضها عمر وجعلها في بيت المال

 

[-: 5788 :-] Amr ile Asım, babaları Süfyan b. Abdillah'tan bildiriyor: Bir defasında deri bir torba buldum. Ömer b. el-Hattab'a gelip haber verdiğimde bana: "Onu bulduğunu bir yıl boyunca ilan et. Sahibi çıkarsa verirsin. Bir yıl sonrasında sahibi çıkmazsa da senin olur" dedi. Bir yıl boyunca ilanını yaptım ancak sahibi çıkmadı. Diğer yıl hac mevsiminde Ömer'le karşılaştığımda durumu anlattım. Ömer: "O zaman artık senindir. Zira Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) de böylesi bir durumda bize bunu söylemişti" karşılığını verdi. Ona: "Ama buna ihtiyacım yok" dediğimde Ömer onu alıp beytülmale koydu.

 

Tuhfe: 10456.

 

ذكر اختلاف ألفاظ الناقلين لخبر أبي بن كعب في اللقطة

 

أخبرنا محمد بن رافع قال ثنا محمد بن المثنى قال ثنا عبد العزيز وهو بن أبي سلمة الماجشون عن عبد الله بن الفضل عن سلمة بن كهيل قال كان سويد بن غفلة وزيد بن صوحان وثالثا معهما في سفر فوجد أحدهما سوطا فأخذه فقال له صاحباه ألقه فقال استمتع به فإن جاء صاحبه أديته إليه خير من أن أتركه لتأكله السباع فلقي أبي بن كعب فذكر ذلك له فقال أبي بن كعب وجدت مائة دينار في زمن رسول الله صلى الله عليه وسلم فجئت بها إليه فقال عرفها عاما فعرفتها فلم تعرف فرجعت فقال عرفها عاما عرفها عاما مرتين أو ثلاثا ثم قال رسول الله صلى الله عليه وسلم اعرف عدتها ووعاءها ووكاءها واخلطها لمالك فإن جاء ربها فأدها إليه

 

[-: 5789 :-] Seleme b. Küheyl anlatıyor: Süveyd b. Gafele, Zeyd b. Suhan ve yanlarında bir kişi ile birlikte bir yolculukta idiler. içlerinden biri yolda bir kamçı bulunca aldı. Diğer ikisi: "Onu yerinde bırak!" dediler, ancak alan kişi: "Onu alıp kullanırım. Şayet sahibi çıkarsa ona veririm. Böyle yapmam onu vahşi hayvanlara yem olarak bırakmamdan daha iyidir" karşılığını verdi. Adam Ubey b. Ka'b ile karşılaşınca durumu anlattı. Ubey dedi ki:

 

"Arkadaşların bu konuda yanıimış, ama sen doğrusunu yapmışsın. Ben de zamanında içinde yüz dinar olan bir kese bulmuştum. Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'e getirdiğimde bana:

 

"Bir yıl boyunca ilanını yap" buyurdu. Ama bir yıl boyunca ilanını yapmama rağmen sahibi çıkmadı. Allah Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem)'in yanına yine döndüm ve durumu anlattım. Bu şekilde iki veya üç defa onu ilan etmemi söyledi. Yine sahibi çıkmayınca: "Sayısı, bağı, kabı gibi özelliklerini iyice öğren ve kendi malına kat. Şayet olur da sonradan sahibi çıkarsa ona verirsin" buyurdu.

 

5791, 5792, 5793, 5794 ile 5795. hadislerde tekrar gelecektir. - Tuhfe: 28.

 

Diğer tahric: Hadisi Buhari (2426,2437), Müslim 1723 (9, 10), Ebu Davud (1701, 1702, 1703), İbn Mace (2506), Tirmizi (1374), Ahmed, Müsned (21166), Tahavi, Şerh Müşkili'l-Asar (4698,4699, 4700) ve İbn Hibban (4891, 4892) rivayet etmişlerdir.

 

 

أخبرني محمد بن قدامة قال ثنا جرير عن الأعمش عن سلمة عن سويد بن غفلة قال كنا حجاجا فوجدت سوطا فأخذته فلقيت أبي بن كعب فذكرت ذلك له فقال أحسنت ثم قال لي التقطت مرة فيها مائة دينار فأتيت بها به النبي صلى الله عليه وسلم فذكرت ذلك له فقال عرفها حولا فعرفتها حولا فقلت قد عرفتها حولا فقال عرفها سنة أخرى فعرفتها سنة أخرى ثم أتيته فقلت عرفتها سنة فقال عرفها سنة أخرى ثم أتيته فقلت عرفتها قال انتفع بها واعرف وكاءها وخرقها واحص عددها فإن جاء صاحبها قال جرير لم أحفظ بعد يعني هذا

 

[-: 5790 :-] Süveyd b. Gafele anlatıyor: Hac için gittiğimiz sırada bir kamçı buldum ve onu aldım. Ubey b. Ka'b ile karşılaştığımda bunu dile getirdim. Bana: "iyi yapmışsın" dedikten sonra şöyle devam etti: "Ben de zamanında içinde yüz dinar bulunan bir torba buldum. Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem)'e gelip durumu anlattığımda bana:

 

"Bir yıl boyunca ilanını yap" buyurdu. Bir yıl boyunca ilanını yaptıktan sonra geldim ve: "Bir yıl ilanını yaptım ama sahibi çıkmadı" dedim. Bana: "Bir yıl daha ilanını yap" buyurdu. Bir yıl daha ilanını yaptım. Yine gelip: "Bir yıl ilanını yaptım ama yine sahibi çıkmadı" dedim. Bana yine: "Bir yıl daha ilanını yap" buyurdu. Üçüncü yıl da ilanını yapmama rağmen sahibi çıkmayınca geldim ve: "ilanını yaptım, yine sahibi çıkmadı" dedim. Bunun üzerine: "Bağını, kumaşını, sayısını (özelliklerini) iyice öğren. Şayet sahibi gelirse ...'' buyurdu.

 

Cerir der ki: Hadisin bundan sonrasını aklımda tutamadım.

 

Tuhfe: 28.

 

 

أخبرنا محمد بن عبد الأعلى قال ثنا خالد قال ثنا شعبة أن سلمة بن كهيل أخبرهم قال سمعت سويد بن غفلة يقول كنت أنا وسليمان بن ربيعة وزيد بن صوحان في غزوة فوجدت سوطا فأخذته فلما قضيت غزوتنا حججت فلقيت أبي بن كعب فسألته عن ذلك فقال التقطت على عهد رسول الله صلى الله عليه وسلم صرة فيها مائة دينار فأتيت بها النبي صلى الله عليه وسلم فقال عرفها حولا فعرفتها فلم أجد أحدا يعرفها فأتيته فقال عرفها حولا فعرفتها فلم أجد أحدا يعرفها فأتيته فقال عرفها حولا فعرفتها فلم أجد أحدا يعرفها فأتيته فقال احفظ عددها ووعاءها ووكاءها واستمتع بها فاستمتعت بها

 

[-: 5791 :-] Seleme b. Küheyl, Süveyd b. Gafele'den bildiriyor: Ben, Süleyman b. Rabia ve Zeyd b. Suhan bir savaşa katılmıştık. Yolda bir kamçı bulunca aldım. Savaş bittikten sonra hac için gittim. Orada Ubey b. Ka'b ile karşılaşınca kamçı meselesini ona sordum. O da şunu anlattı: Resalullah (sallallahu aleyhi ve sellem) zamanında içinde yüz dinar bulunan bir torba buldum ve Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem)'e gelip bunu bildirdim. Allah Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem):

 

"Para bulduğunu bir yıl boyunca ilan et" buyurdu. Bir yıl boyunca ilanını yaptım, ama bir sahibi çıkmadı. Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem)'e gelip bunu bildirdiğimde: "Bir yıl daha ilanını yap" buyurdu. Bir yıl daha ilanını yaptım, ancak yine sahibi çıkmadı. Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem)'e tekrar geldiğimde bana aynı şekilde: "Bir yıl daha ilanını yap" buyurdu. Üçüncü yıl da ilanını yaptım. Sahibi yine çıkmayınca Allah Resaıü (sallallahu aleyhi ve sellem):

 

"Sayısını, kabını, bağinı iyice öğren ve onu kullan" buyurdu. Ben de bu parayı kullandım.

 

Tuhfe: 28.

 

Diğer tahric: Hadisi Buhari (2426,2437), Müslim 1723 (9, 10), Ebu Davud (1701, 1702, 1703), İbn Mace (2506), Tirmizi (1374), Ahmed, Müsned (21166), Tahavi, Şerh Müşkili'l-Asar (4698,4699, 4700) ve İbn Hibban (4891, 4892) rivayet etmişlerdir.

 

 

أخبرنا عمرو بن زيد قال ثنا بهز قال ثنا شعبة بهذا الإسناد نحوه قال شعبة فسمعته بعد عشر سنين فقال عرفها عاما واحدا

 

[-: 5792 :-] Amr b. Yezid de Behz vasıtasıyla Şu'be'den aynı isnadla aynısını rivayet etmiştir.

 

Şu'be der ki: Bu hadisi on yıl sonra Seleme'den bir daha işittiğimde bu kez Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem)'in,Ubey'ye: "Sadece bir yıl ilanını yap" buyurduğunu söyledi.

 

Diğer tahric: Hadisi Buhari (2426,2437), Müslim 1723 (9, 10), Ebu Davud (1701, 1702, 1703), İbn Mace (2506), Tirmizi (1374), Ahmed, Müsned (21166), Tahavi, Şerh Müşkili'l-Asar (4698,4699, 4700) ve İbn Hibban (4891, 4892) rivayet etmişlerdir.

 

 

أخبرنا عمرو بن علي قال ثنا محمد ثنا شعبة بهذا الإسناد نحوه قال فلقيته بعد ذلك بمكة فقال لا أدري ثلاثة أحوال أو حول واحد

 

[-: 5793 :-] Amr b. Ali de Muhammed vasıtasıyla Şu'be'den aynı isnadla benzerini rivayet etmiştir.

 

Şu'be der ki: Daha sonraları Seleme ile Mekke'de karşılaştığımda bana: "Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem) Ubeyy'e üç yıl mı yoksa bir yıl mı demişti bilmiyorum" dedi.

 

Tuhfe: 28.

 

Diğer tahric: Hadisi Buhari (2426,2437), Müslim 1723 (9, 10), Ebu Davud (1701, 1702, 1703), İbn Mace (2506), Tirmizi (1374), Ahmed, Müsned (21166), Tahavi, Şerh Müşkili'l-Asar (4698,4699, 4700) ve İbn Hibban (4891, 4892) rivayet etmişlerdir.